Detoks nasıl yapılır, işe yarar mı?

Yönetici 23 Şubat 2020 Yorum yapılmamış

Detoks nasıl yapılır, işe yarar mı?

Masaj, sıkılmış meyve-sebze suları, bitkisel çay veya oruç yoluyla detoks yapıp vücudu toksinlerden arındırmak oldukça ilgi gören bir uygulama. Bu yöntemlerle cildin güzelleşeceği, kilo verileceği ve daha sağlıklı bir vücuda kavuşulacağı vaat ediliyor. Detoks iki farklı anlamda kullanılıyor: Biri ciddi alkol ve uyuşturucu sorunu olanların vücudunu bu maddelerden arındırma amaçlı tıbbi detoks, diğeri ise vücuttaki zararlı maddeleri, “toksinleri” temizlediği vaadiyle pazarlanan maddelerle evde yapılan detoks. Modern yaşam bizi birçok sentetik kimyasallar ve kimi zararlı doğal maddelerle karşı karşıya getiriyor. Peki bu maddelerin detoks yoluyla vücuttan atılacağına dair vaatler gerçekçi mi? Alkolü bırakıp sağlıklı bir diyet yaptığınızda toksinlerin vücudunuzdan atılacağı doğrudur. Ama bu sadece çiğ sebzeleri sıkarak içtiğinizde değil, sürekli olan bir şeydir. Vücutta temizlik işi gören böyle akıllı bir sistem var. Derimizden tutun da solunum yollarındaki ince tüylere ve mukusa kadar birçok unsur, zararlı maddeleri arındırmaya yönelik. ‘Peyer plakları’ adıyla bilinen ve ince bağırsakları çevreleyen lenf dokusu, zararlı maddelerin besinlerle […]

Daha fazla oku

Sağlıklı bir bağırsak florası için ne yemeli?

Yönetici 23 Şubat 2020 Yorum yapılmamış

Sağlıklı bir bağırsak florası için ne yemeli?

Bağırsaklardaki bakterilerin genel sağlık açısından da ne kadar önemli olduğunu kanıtlayan araştırmalar arttıkça hangi besinlerin bağırsak mikrobiyomunu olumlu etkileyeceğine dair iddiaları dile getiren makaleler de çoğalıyor. Peki bilimsel araştırmalar ne gösteriyor? Araştırmalar bağırsak mikrobiyomu olarak da ifade edilen bakteriler toplamının ruh sağlığından obezite eğilimine ve kalp ve damar sağlığına kadar pek çok şeyi etkilediğini gösteriyor. Uzmanlar, bağırsaklarda farklı türden bakterilerin olmasını sağlıklı olmakla eşanlamlı görüyor. Zira bu bakteriler hücrelerimizin üretemediği besinleri ve gerekli maddeleri üretmemize yardımcı oluyor. Bu nedenle, farklı çeşitler içeren bir diyetle mikroplarımızı beslemek ve onlar için uygun bir ortam yaratmak önemli. Bilimsel araştırmalarda besinlerle bağırsak florası arasında doğrudan ilişkiyi kanıtlayan veriler fazla olmasa da, Londra’daki Kings College Üniversitesi’nde diyet uzmanı profesör Kevin Whelan, bağırsak sağlığını etkileyecek bazı yöntemlerin ne derece işe yaradığı konusunda belli bir netleşme sağlandığını düşünüyor.   İşte bu dört yöntem ve onlar hakkındaki uzman görüşleri… Sağlıklı da olsa sürekli aynı gıdaları tüketmek bağırsak mikrobiyomunun […]

Daha fazla oku

Yemek saatleri kiloyu nasıl etkiliyor?

Yönetici 23 Şubat 2020 Yorum yapılmamış

Yemek saatleri kiloyu nasıl etkiliyor?

İnsanın vücut saati, metabolizması ve sindirim sistemi karmaşık bir etkileşim halinde. Bu nedenle sadece ne yediğimiz değil, ne zaman yediğimiz de önemli. ABD’de yapılan araştırmalara göre üniversiteye başlayan gençler yaklaşık 7 kilo alıyor. Bunun nedenlerinden biri hazır yemek ve fiziksel aktivite azlığı iken, uzmanlar gece geç saatlerde yemenin, alkol tüketiminin ve düzensiz uyku saatlerinin de etkili olduğuna inanıyor. Yıllar boyunca Tip 2 diyabet ve kalp hastalıkları gibi hastalıkların yanı sıra kilo almanın da yediğimiz yemeklerden aldığımız kalori ve bunları ne ölçüde yaktığımızla ilgili olduğu anlatıldı. Ancak veriler sadece ne yediğimizin değil, ne zaman yemek yediğimizin de önemli olduğunu gösteriyor. Zamanlama neden önemli? Kilo vermek için yapılan diyetlere bakıldığında, aynı miktarda kalori tüketilse de, bu kalorilerin çoğunu sabah kahvaltısında tüketenlerin akşam yemeğinde tüketenlere kıyasla 2,5 katı kilo verdiği görülüyor. Çoğu insan bunu gece yenen yemekten edinilen kalorilerin yakılması için fırsat olmamasına bağlıyor. Oysa canlılar uyku halindeyken bile organları çalıştığı için enerji […]

Daha fazla oku

Avokado ve kale bitkisi neden ün kazandı?

Yönetici 23 Şubat 2020 Yorum yapılmamış

Avokado ve kale bitkisi neden ün kazandı?

Bazı yiyecekler diğerlerine kıyasla daha fazla ün kazanır. Avokado ve kale bitkisi de bir yandan iş piyasasına yeni olanaklar getirirken öte yandan da diyetimizi biçimlendiriyor. Peki neden chia tohumu, avokado, kıvırcık karalahanaya benzeyen kale bitkisi, kurt üzümü (goji), Latin Amerika kökenli kinoa tohumu son yıllarda bu kadar ün kazandı? Milenyum kuşağıyla ünlenen bu meyve ve sebzeleri neredeyse tüm kafe ve tavernalarda bulmak mümkün… ve iyi para kazandırıyorlar. Avokado binlerce yıldır bilinen ve tüketilen bir meyve. Ama Milenyum kuşağıyla, yani günümüzün 20’li ve 30’lu yaşlardaki insanlarıyla talep oldukça arttı. Uluslararası Ticaret Merkezi verilerine göre, 2012-16 yılları arasında avokado ithalatı yüzde 21 artışla 4,82 milyar dolara ulaştı. Tüketiciler arasında bir yiyeceğe ilginin artmasına neden olan birçok etken var. Bunlar arasında özenli Instagram fotoğrafları ile bazı yiyeceklerin reklamını yapan kuruluşların etkisi başta geliyor denebilir. Kimileri binlerce yıldır tüketiliyor Belli bölgelerde binlerce yıldır tüketilen kimi egzotik yiyecekler özellikle uzaktaki ülkelerde ilgi uyandırabiliyor. Adelaide Üniversitesi’nde […]

Daha fazla oku

Süt gerçekten kemikleri güçlendiriyor mu?

Yönetici 23 Şubat 2020 Yorum yapılmamış

Süt gerçekten kemikleri güçlendiriyor mu?

Kemiklerimizi güçlendirmek için süt içmek gerektiğine dair sözleri çocukken hepimiz duymuşuzdur. Süt kalsiyum içerir. Kalsiyum da kemik yoğunluğu için gerekli bir mineral olarak biliniyor. Ancak süt tüketimi ile kemiklerin güçlenmesi arasında kesin bir bağ olduğunu kanıtlamak o kadar da kolay değil. Bunu kanıtlamak için iki büyük grupla bir deney yapılması, bunlardan birinin yıllar boyunca bol miktarda süt içerken diğer gruba süt görünümünde plasebo içecek verilmesi gerekiyor. Ama bunu pratikte uygulamak zor. Onun yerine şu yapılabilir: Binlerce insana geçmiş yıllarda ne kadar süt içtikleri sorulup sonra da en az 10 yıl gözlemlenerek düzenli süt içenlerde daha az sayıda kemik kırılması vakasına rastlanıp rastlanmadığının tespit edilmesi. ABD’de Harvard Üniversitesi 1997’de böyle bir araştırma yapmıştı. 77 bin kadın hemşire 10 yıl boyunca gözlemlendi. Ancak haftada bir bardak süt içenlerle iki ve daha fazla bardak içenler arasında kol ve kalça kırıkları vaka sayısı bakımından önemli bir fark görülmedi. Etkisi iki yıl sürüyor Aynı ekibin […]

Daha fazla oku

Doğum sonrası stres bozukluğu kadınları nasıl etkiliyor?

Yönetici 23 Şubat 2020 Yorum yapılmamış

Doğum sonrası stres bozukluğu kadınları nasıl etkiliyor?

Doğum, kadın yaşamında fiziksel anlamda en ağrılı olaylardan biri. Ancak travmanın milyonlarca yeni anne üzerinde bıraktığı uzun dönemli etkiler hala yeterince dikkate alınmıyor. Travma Sonrası Stres Bozukluğu (PTSD) aşırı stres, korku ve üzüntülü olayların ardından yaşanan bir durum. Birinci Dünya Savaşı’ndan dönen askerlerde ilk teşhisler konmuştu. 100 yılı aşkın zaman geçse de PTSD hala savaşla ilişkilendirilen ve daha çok erkeklerin yaşadığı bir rahatsızlık olarak düşünülüyor. Oysa dünyada milyonlarca kadın da doğum sonrası PTSD semptomları gösteriyor. Doğum travmasını ağır yaşayan kadınlar, o andaki korku ve çaresizlik hislerini daha sonra da kabuslar, canlı anılar ve geçmişe dönüş şeklinde tecrübe edip bunları hatırlatan olaylar karşısında panik, endişe ve üzüntüye kapılabiliyor, o travmayı hatırlatan her şeyden kaçma, o konu hakkında konuşmama eğilimine girebiliyor. Bu ağır semptomlara rağmen doğum sonrası PTSD ancak 1990’larda resmi kabul gördü. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, gebelik ve doğumla ilgili sorunlardan dolayı dünyada her gün 803 kadın hayatını kaybediyor. Doğum […]

Daha fazla oku

Beynimizin yarısıyla yaşayabilir miyiz?

Yönetici 16 Şubat 2020 Yorum yapılmamış

Beynimizin yarısıyla yaşayabilir miyiz?

Beyninin bir kısmı olmadığı halde normal yaşamını sürdüren uç örnekler var. Tom Stafford bunun nasıl mümkün olabildiğini açıklıyor. Beynimizin ne kadarına gerçekten ihtiyaç duyuyoruz? Beyninin bir kısmı olmayan ya da hasara uğramış olan insanlarla ilgili haberler son zamanlarda medyada birkaç kez yer aldı. Bu vakalar beynin nasıl çalıştığını tam olarak anlamadığımız gibi onu yanlış ele alıyor olabileceğimizi de gösteriyor. Birkaç ay önce, bir kadının beyninin arka kısmındaki beyincik bölgesinin olmadığına dair bir haber çıktı. Yani bu kısım hasar görmüş değildi, hiç yoktu. Bazı tahminlere göre toplam beyin hücrelerimizin yarısı beyincikte bulunuyor. Ama 24 yaşındaki bu kadın normal bir yaşam sürüyordu. Eğitimini tamamlamış, evlenmiş ve normal bir hamileliğin ardından bir çocuk sahibi olmuştu. Ama bu durumun kadın üzerinde tümüyle etkisi yok denemezdi. Ömrü boyunca tereddütlü, hantal hareket etmişti. Ama asıl şaşırtıcı olanı, beyninin bir kısmı olmayıp da hareket edebilmesiydi. Beyincik beynin öylesine temel bir bölgesidir ki ilk omurgalı canlılarda ortaya çıkmıştır. […]

Daha fazla oku

İyi konuşmanın sırrı nedir?

Yönetici 16 Şubat 2020 Yorum yapılmamış

İyi konuşmanın sırrı nedir?

Taylor Mali, 2000 yılında Chicago’daki bir şiir yarışmasında bir gecede ismini duyurdu. New York City’de bir ortaokulda öğretmenlik yapan Mali, konuşmasında bir avukatın öğretmenlere yönelik aşağılamasına nasıl cevap verdiğinden söz ediyordu. Avukat “Elinden bir iş gelenler o işi yapıyor, hiçbir becerisi olmayanlar ise öğretmen oluyor” diyerek Mali’ye “Peki sen ne kazandın?” diye sormuştu. Mali bu soruya cevabını bir şiirle dile getirmiş. “Ben ne kazandım biliyor musun? Çocuklara sandıklarından çok daha iyisini yapabileceklerini öğrettim. Not olarak bazen 60’ı madalya gibi, 90’ı ise yüze vurulmuş bir tokat gibi hissetmelerini sağladım.” Haklı öfke Şiirinde öğretmenliğin çok daha nitelikli bir meslek olduğunu, kazancının çekle senetle ölçülemeyeceğini dile getiren Mali’nin konuşması YouTube’da altı milyon kez izlenmiş. ( Konuşmayı dinlemek için TIKLAYIN.) Mali, şiirinin haklı bir öfkeyle dolu olduğunu ve konuşmada bu özelliğin önemli olduğunu söylüyor. Mali’nin sunumu ise işle ilgili bile olsa iyi bir konuşmanın nasıl yapılması gerektiğine dair ipuçları veriyor. İçten yapılan bir konuşma güçlü […]

Daha fazla oku

İnternet beynimizi nasıl etkiliyor?

Yönetici 16 Şubat 2020 Yorum yapılmamış

İnternet beynimizi nasıl etkiliyor?

Modern dünyanın yaşamımıza soktuğu yeni kaygılar var. Artık sadece ruh sağlığımızı ya da kilomuzu düşünmek yetmiyor, beyin sağlığımızı da düşünmek gerekiyor. En azından gazete başlıkları böyle diyor. Mesajlaşma beynimizdeki dikkat merkezlerini yıpratıyor mu? Facebook, Twitter ve diğer sosyal medya araçları bizi normal insan ilişkilerinden uzaklaştırıyor mu? E-posta kullanımının da kokain gibi bağımlılık yapıcı kimyasallar sağladığı doğru mu? Bu tür kaygıların artmasından yararlanan bir kesim de var. Kitapçı rafları artık beyin eğitici kitaplar ve oyunlarla da dolu. Bunların hepsi de size beynin algı gücünün bir kas gibi eğitilebileceğini vaat ediyor. Peki doğru mu bu iddialar? Sudoku bulmacaları insan türünün, dikkat eksikliği çeken, sosyal olarak fonksiyonunu yitirmiş, e-posta bağımlısı yarı insan-yarı akıllı telefona dönüşmesini önleyecek tek şey mi? Bu konudaki iyi haberleri vermeden önce kötü haberden başlamak en iyisi olacak. Gerçek şu ki, yaptığımız her şey beynimizde değişime yol açıyor. En ufak bir düşünceden tutun da en büyük deneyime kadar her şey […]

Daha fazla oku

İnsanların güvenini nasıl kazanabilirsiniz?

Yönetici 16 Şubat 2020 Yorum yapılmamış

İnsanların güvenini nasıl kazanabilirsiniz?

Güven sağlama konusunda en önemli şeylerden biri şeffaflıktır. Bu kelime çok sık kullanıldığı için biraz anlam yitimine de uğramıştır aslında. Elbette herkes güvenilmek ister. Şirketler kendilerine güvenmenizi ister. İş arkadaşları da birbirine güvenmek ve güvenilmek ister. Birçok açıdan güven, toplumu bir arada tutan tutkaldır; onun sayesinde birbirimizle ilişkilerimiz daha sorunsuz olur. İnternet üzerinden alım-satım işlemleri yaparız; güven üzerine kuruludur bu ilişki. Yine internet üzerinden organize edilen taşıt paylaşım işlerine, ya da Airbnb gibi kurumlar yoluyla evlerimizin bir odasında yabancıların kalmasına izin veririz. Kişisel bilgilerimizi şirketlere sunar ve onları saklayacakları konusunda güven duyarız. Çalışma arkadaşlarımızın görevlerini en iyi şekilde yapacaklarına inanırız. Kısacası, birbirimizle ilişkilerimiz asgari güven üzerine kuruludur. Bu güven ise iyi niyet üzerine değil, insanların eylemleri ve gösterdikleri çaba üzerine inşa edilir. Bireylerde olduğu gibi şirketler açısından da güven vermek büyük önem taşır. En tepeden en alt kademelere kadar, sadece sözle değil, eylemle de bu güvenilirliğin gösterilmesi gerekir. Peki nasıl […]

Daha fazla oku