Ses Şifası Terapisi ve Ses ile Meditasyon Nedir?

Yönetici 13 Şubat 2020 Yorum yapılmamış

Ses Şifası Terapisi ve Ses ile Meditasyon Nedir?

  “Ses Şifası Terapisi” ve “Ses ile meditasyon”, her duygu, düşünce, rahatsızlık, fiziksel engelin bir titreşim olmasından yola çıkıyor ve çeşitli enstrümanların zengin titreşimleri ile beden-zihin ve ruh seviyesindeki doğal dengeyi ona hatırlatıyor. Süreçte enstrümanların sesleri, “entrainment” denilen prensip ile beyin dalgalarını meditatif bir yere davet etmek adına etkilerken, kişinin kendi içine döndüğü bireysel ve eşsiz bir deneyimi tecrübe etmeyi sağlıyor. Yani bize özel bir ses küresi içinde kendimize objektif bakabileceğimiz bir alan yaratıyor! Nerede? Burası @soundalatherapy ‘nin kurucusu, Meditasyon Rehberi ve  British Academy of Sound Therapy’den Ses Şifası Terapistliği mezunu @ridakirasi ‘nın stüdyosu. Burada 50’nin üzerinde müzik aleti ve hatta altında ses telleri bulunan bir yatak bile mevcut! Neye yarar, ne zaman ve nerede deneyimleyebilirim? gibi sorularınızın cevabını @Soundalatherapy ‘nın sayfasında bulabilirsiniz. Neden denemen lazım? Ses Şifası Terapisi ve Ses ile Meditasyon seanslarında, Gonglar, Himalaya Çanakları, Kristal Çanaklar, Mantra, Vokal, Davullar, Mbira gibi ve dünyanın çeşitli yerlerinde ses şifasında kullanılan […]

Daha fazla oku

Neden Hapşırırız ?

Yönetici 9 Şubat 2020 Yorum yapılmamış

Neden Hapşırırız ?

Hapşırık insan sağlığı için önemli ve gerekli bir reflekstir. Bazen tek seferlik olan hapşırıklar, bazen de ardı ardına olabilmektedir. Havadaki tozların burna girmesi, çeşitli hastalıklar, ortamdaki yoğun kimyasal kokular, polenler, soğuk hava, parfümler, hava kirliliği, ortam ısısındaki dalgalanmalar ya da alerjiler gibi birçok farklı etken hapşırmaya neden olabilmektedir. Hapşırık Nasıl Gerçekleşir? Hapşırmanın gerçekleşmesi için öncelikle burunda yer alan sinirler uyarılmalı ve beyne ikaz gitmelidir. Beyne ikazın gitmesi ile kişi derin bir nefes alır, bu nefesle beraber ses tellerinin olduğu bölüm dolar ve ardından yüksek bir ses eşliğinde dışarıya verilir. Diğer bir deyişle sinirler beyninize “ Burnuna bir şey girdi ve çıkması gerek “ mesajını iletir. Hapşırma Hangi Hastalıklara Bağlı Olarak Gerçekleşiyor Olabilir? Hapşırmanın doğal bir refleks olmasıyla beraber, bir takım hastalıklara eşlik eden bir belirti olduğu da bilinir. Peki, bu olası hastalıklar nelerdir? Nezle ve grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarında hapşırma görülür. Burada hapşırmanın nedeni burun mukozasına yerleşmiş bakteri […]

Daha fazla oku

Neden Ağlarız ?

Yönetici 9 Şubat 2020 Yorum yapılmamış

Neden Ağlarız ?

“ Ağlamak güzeldir dökülürken yaşlar gözünden sakın utanma “ demiş Sezen. Gerçi konu ağlamak olunca bazen utansak da utanmasak da akar yaşlar gözümüzden istemsizce. Çok nadir durumlarda tutabiliriz kendimizi ağlamamak için. Peki, nedir bizi ağlatan? Neden ağlarız? Neden bir kişi bile ben hayatımda hiç ağlamadım diyemez kolay kolay. Aslında şöyle bir düşünecek olursak ağlama sebeplerimiz sayısızdır. Çoğu zaman;  bir yakınımızın ölümü, aşk acısı, sinir harpleri, büyük kavgalar, haksızlığa uğramak gibi kötü olaylar bizi ağlatırken, bazen de güzellikler akıtır yaşları gözlerimizden. Çocuğunu ilk kez kucağına alan anne, yıllar sonra birbirlerine kavuşan âşıklar, aylardır çalıştığı sınavı kazanan bir genç, büyük ikramiyeyi kazandığını öğrenen dar gelirli bir aile, evlenme teklifi alan bir kadın, amansız hastalık olan kanseri yenen bir hasta tutamaz gözyaşlarını. Öyleyse ağlamak; doğal olarak gelişen, duygusal bir tepki ve acı, keder, mutsuzluk ya da sevinç, neşe gibi belirli hislere verilen bir cevaptır. Bu anlamda ağlamak bir çeşit rahatlama ve boşalma yöntemidir. Hatta bazı […]

Daha fazla oku

Zekamız yoksa sınırsız büyümüyor mu ?

Yönetici 2 Şubat 2020 Yorum yapılmamış

Zekamız yoksa sınırsız büyümüyor mu ?

Zekamız yoksa sınırsız büyümüyor mu ? Fizik yasaları, insan beyninin daha güçlü bir düşünme sistemine dönüşmesini önlüyor mu?… “Evrim” istese bile, insan zekâsının sınırlarını belirleyen fiziksel koşullar tartışılıyor. * Önemli bir evrimsel sıçrayışın, daha zeki beyinlere yol açacağını söyleyebilir miyiz? * Sir balarısı o minicik ve bize göre çok az sinir hücrelerine sahip beyniyle labirentimsi yerlerde gezinirken insanlar gibi yolunu kolayca bulabilmesi ve daha başka karmaşık görevleri yerine getirmesi, “zeki ve üstün insan”ın burnunu sürtebilir. * Bizlerden beş kat büyük beyinleri olan fillerde sinyallerin beynin iki ucuna -ve de ayaklarına- taşınması, 100 kat daha uzun bir zaman alır. Bu yüzden de filler attıkları her adımı tasarlarken beynin değerli kaynaklarını boş yere harcar.. * Zekâ düzeyi, beynin sıradan işlevlerinden sonra geriye kalan sinir hücrelerine göre değişebiliyor. Zekâ, en azından yüzeysel bir biçimde beynin büyüklüğüne bağlı görülüyor. * İnsanlarda beyin, bedenin en aç bölümü; beden ağırlığımızın %2’sini oluşturan bu minik aç kurt, […]

Daha fazla oku

Zihinsel Verimlilik

Yönetici 1 Haziran 2017 Yorum yapılmamış

Zihinsel Verimlilik

Prof. Dr. Firdevs GÜNEŞ – A.Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi Zihinsel Verimlilik Günümüzde hızla gelişen bilim ve teknoloji, toplum yaşamının her alanını etkilemekte ve köklü değişimleri zorunlu kılmaktadır. Bu değişmeler karşısında birey, topluma uyum sağlamak ve kendini geliştirmek için becerilerini sürekli yenilemek zorundadır. Bu süreç bireyin sadece bugün için değil, gelecek için de kendini geliştirmesini ve çeşitli becerileri öğrenmesini gerektirmektedir. Bu becerilerin başında zihinsel beceriler gelmektedir. Zihinsel beceriler, düşünme, anlama, sorgulama, sorun çözme gibi süreçleri etkilemekte, bilginin kullanımını ve üretimini kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle çoğu ülkede ilköğretimden itibaren zihinsel becerileri geliştirecek ve zihinsel verimliliği artıracak bir eğitim üzerinde durulmaktadır. Bilgi çağını yaşayan dünyamızda düşünen, anlayan, araştıran, sorgulayan, sorun çözen bireylerin yetiştirilmesi, çoğu ülkede temel amaç olmaktadır. Çünkü şartlandırılmış ve kalıplaşmış zihinler üreten eğitim sistemleri, çağdaş gelişmeler karşısında yetersiz kalmaktadır. Geleneksel anlayışla yetişen bireyler, bilim ve teknolojideki gelişmelere uyum sağlayamamakta, ülke kalkınmasına katkı getirememektedir. Bu durumu fark eden ülkeler, eğitim sistemlerini ve uygulamalarını […]

Daha fazla oku

Beyin ve Çocuk

Yönetici 1 Haziran 2017 Yorum yapılmamış

Beyin ve Çocuk

Psikiyatri Prof. Dr. Kemal Sayar Bilim ve Teknik Mart 2010 Beyin ve Çocuk Geçmişte insan beyni beden içinde yaşayan bağımsız bir yapı olarak görülüyordu. Beyin, bu görüşe göre, içinde büyük sırlar barındıran yapayalnız bir organdı. Görüntüleme tekniklerinin ilerlemesiyle birlikte beynin sırları da açığa çıkıyor ve artık beyinlerimizin nasıl da ilişkisel olduğunu görüyoruz. Beyin gayet toplumsal bir organ; hem başka beyinlerden etkileniyor, hem de onları etkileyebiliyor. Bir bebek anne babasına bu ilişkisel özelliğiyle bağlanıyor: Hissedilmek, şefkat gösterilmek, karşılıklı, tutarlı bir ilişki geliştirmek istiyor. Anne babaların duygusal açıdan tutarlı olmaları bebek için çok önemli. Benlik duygumuz bu tutarlılık sayesinde oluşuyor. Tutarlı iletişim sayesinde canlı ve neşe dolu bir benliğe kavuşuyoruz. Hayatın başlangıç yıllarından itibaren beyinlerimiz yaşantıya tepki veriyor: Beynin inşa edici tuğlaları sayabileceğimiz nöronlar arasındaki bağlantıları değiştiriyor. Bu bağlantılar da beynin yapısını oluşturuyor ve böylece yaşantıyı hatırlayabiliyoruz. Beyin yapısı beyin işlevlerini belirliyor. Sonunda, beyin işlevi de zihni belirliyor. Beyin anatomisini belirleyen şeylerden […]

Daha fazla oku